Sevgili Çatkapı Mutluluk,
Sen de kardeşin Çatkapı Hüzün kadar kötüsün. Gerçekten. Hadi süpriz olsun diye diye aniden geliverdin; neden uslu uslu oturmuyorsun? Gerizekalı gibi görünmeme sebep oluyorsun.
22 Ocak 2013 Salı
3 Ocak 2013 Perşembe
Sevgilimle nasıl seviştim.
Bütün ayrıntıları bu kitabımda anlattım, keyifle okumanız temennisiyle.. Hazır siz okumakla meşgulken ben de rahatlıkla dünyayı kurtarmaya gidebilirim...
28 Aralık 2012 Cuma
Ufak değişikliklerin vakti gelmişti artık. Günlük yaşantımda bile bir şeyler aynılaşmaya başladıkça onları değiştirme hissi duyarım hep. Tırnağımdaki oje bile genelde günlük değişir; çok süslü biri olduğumdan veya kıyafetime uydurma derdinden değil, hoşuma gidiyor yalnızca..
Hoş olmadı mı ama hı?
Şindi felsefeyle alakalı arkadaşlara ufak bir sorum olacak. Halen daha blogumu takan birileri varsa ve konu hakkında bilgileri varsa beni aydınlatsınlar efenim.
Parmenides hangi gerekçeyle hiçliğin olamayacağını söylüyor? Neden varlıkta da hiçlik yok? Neden boşluk yok?
3 farklı soru gibi gözüküyor ama değil efenim, hiç değil. Biri beni aydınlatsın....
Hoş olmadı mı ama hı?
Şindi felsefeyle alakalı arkadaşlara ufak bir sorum olacak. Halen daha blogumu takan birileri varsa ve konu hakkında bilgileri varsa beni aydınlatsınlar efenim.
Parmenides hangi gerekçeyle hiçliğin olamayacağını söylüyor? Neden varlıkta da hiçlik yok? Neden boşluk yok?
3 farklı soru gibi gözüküyor ama değil efenim, hiç değil. Biri beni aydınlatsın....
27 Aralık 2012 Perşembe
Neredeyse yarım yıl geçmiş, yıllanmışız azizim..
Küçükken hep seçilmiş kişi olmak istemişimdir. Hani olur ya çizgifilmlerde seçilmiş kişi veya kişiler olur, maceradan maceraya atılınır; çoğul olunca sıkı dostluklar kurulur, sonra hep iyiler kazanır falan.. Büyüyünce ne olacaksın denildiğinde aklıma direk o karakterler gibi olmak gelirdi. Kahraman değil yanlış anlaşılmasın benim kastım bambaşka. Ne bileyim..
Gerçi daha kendi yaşamımda bile başrol ben olmuyorum bazen. Hayatıma giren insanların karakterleri benimkinden baskın, kaptırıveriyorum kendimi genellikle.. İleriye bakmaya çalıştığımda gözümün önüne elime aldığım bir meslekten ziyade kendimi çok acayip işler yapan biri olarak görüyorum. Tabi bunların arasında dünyayı kurtarmak falan yok. İnsanlardan gün geçtikçe soğuyorum, daha doğrusu onlar soğutuyorlar kendilerini, bunları mı kurtaracağım ben? Eciş ile bücüş yer onları işalla.
Neyse buralara uğramayalı asırlar olmuş. Bu sıralarda ben üniversiteli oldum hatta finallerim yaklaştı ehe. Genellikle göçebe hayatı yaşıyorum fakat en sık uğradığım mekan yurt maalesef. Tabi yurt maceralarımı buraya yazıp kimsenin ciğerini kanser etmeye çalışmayacağım. Şu an bile oda arkadaşlarımı(!) boğazlamayı düşünmüyor değilim çünkü :)
Bölümüm itibariyle arada felsefik şeyler de karalarım buraya, yaşadığım aydınlanmalardan bahsederim canım isterse, hatta iyi bir çocuk olursanız size Hergele'de çay bile ısmarlayabilirim :)
Zeus sizi korusun!
Gerçi daha kendi yaşamımda bile başrol ben olmuyorum bazen. Hayatıma giren insanların karakterleri benimkinden baskın, kaptırıveriyorum kendimi genellikle.. İleriye bakmaya çalıştığımda gözümün önüne elime aldığım bir meslekten ziyade kendimi çok acayip işler yapan biri olarak görüyorum. Tabi bunların arasında dünyayı kurtarmak falan yok. İnsanlardan gün geçtikçe soğuyorum, daha doğrusu onlar soğutuyorlar kendilerini, bunları mı kurtaracağım ben? Eciş ile bücüş yer onları işalla.
Neyse buralara uğramayalı asırlar olmuş. Bu sıralarda ben üniversiteli oldum hatta finallerim yaklaştı ehe. Genellikle göçebe hayatı yaşıyorum fakat en sık uğradığım mekan yurt maalesef. Tabi yurt maceralarımı buraya yazıp kimsenin ciğerini kanser etmeye çalışmayacağım. Şu an bile oda arkadaşlarımı(!) boğazlamayı düşünmüyor değilim çünkü :)
Bölümüm itibariyle arada felsefik şeyler de karalarım buraya, yaşadığım aydınlanmalardan bahsederim canım isterse, hatta iyi bir çocuk olursanız size Hergele'de çay bile ısmarlayabilirim :)
Zeus sizi korusun!
4 Haziran 2012 Pazartesi
*Şu dünyada asla aramın düzelmeyeceği ve varlığının gereksiz olduğunu daima savuacağımdan emin olduğum tek hayvan sineklerdir. En en nefret ettiğim şeylerdir kendileri.
Hazır havalar da ısınmışken bu yokolasıca mendeburlar vız bız dolanmaya başlamadan ben şu böcükyiyen bitkilerden almayı planlıyorum. Türkiye'de nerede bulabilirim ki hmm..
*Yalnızca yeryatağı, laptop, minik bir buzdolabı+mini ocağı bi de masası olan bir öğrenci evi istiyorum. Ev arkadaşı için mini ayrı odası olabilir olmadı perde çekeriz araya. Çok mu şey istiyorum?(Sen hele bi üni kazan da..)
Ha bi de tuvaleti unuttuk yahu..
*Hazır üni demişken derslerden sorumlu kalmadan geçmek için ortalamanın kaç olması lazım? Analtik 23ten 0 geliyor da :')))) Millet 44ü 45 yapmaya uğraşır benim uğraştığım işlere bak..
*Bir de ben öyle bir sakarım ki ayağımın kaymasıyla o ayağı alır mermerin en sivri yerine geçirir ve başparmağımın ayağımla buluştuğu yeri yararım çok pis. Hala kanıyo biç nasıl vurduysam.
Birkaç sene önce teyzemin işyerindeyken yan odada kitaplarını filan kurcalıyordum. Diğer odada ise bir kadın derdini anlatıyordu teyzeme.
Çaktırmadan-çok ayıp!- dinliyordum tabi. Bir ara muhabbet kadının evliliğine gelmişti
"Muhammedimi" diyordu "hiç sevemedim." "Kocam bile diyemediğim kişiden tecavüzle çıktı o."
Başta yanlış duydum sandım, bi insanın kocası nasıl karısına tecavüz edebilir ki yani kocan yani hayret bişi tecavüz sayılmaz ki bi kere oo...
"Ama" diye devam etti, "Emirimi gerçekten istedim, evliliğimi kurtarmak için ona ihtiyacım vardı ve çok şükür Allahım onu bana nasib etti." Sonra yine bir "Ama"
"Ama bunun böyle devam etmesini istemiyorum. Bu hamileliği önleyici şeylerden taktırsam anlaşılmaz değil mi?"
O gün olayı tam kavrayamamıştım ama kadının her "Ama"sıda nasıl irkildiğimi hatırlıyorum.
Sonra muhabbet kaynanaya, zorla kapanmasına kadar uzamıştı işte.
Aslında bu konuda bir şey yazmak istemiyordum ama nedense bu olay aklıma geldi birden, yazmak istedim.
Kimse demiyor ki herkes işini görsün kadın hamile kalsın ve paşa gönlü istemediği için karnındaki hücreyığınının geleceğini söküp atsın. Siz yapın yapın olan çocuğa olsun zihniyetine en içten küfürlerimi yolluyorum buradan.
Bazı şeylerin farkına varmak lazım, bilinçlenmek gibi, birilerine söz hakkı tanımak gibi. Burada anlatılanla benim bahsettiğim olayın kesiştiği yerlerin farkına varmak lazım.
Hiçkimse kürtaj kararını kolay bir şekilde vermez. Eroinle Dans diye bi kitap var bilen vardır belki. Kitabı pek sevmemiştim ama beni etkileyen tek bir yer vardı, oradaki bağımlı kızın karnındaki bebeği aldırdıktan sonraki durumu. O yüzden beleşe konuşmak kolay da bir de bunları da görmek lazım.
Daha çok şey yazmak istiyorum aslında da herkes bloglarda aynı konuyu görmekten yeterince sıkıldı zaten. Ki bizi dinleyen de olmadığı için çok da uğraşmaya gerek yok.
Bu konuda karşıt görüşte olan varsa lütfen yazmasın, normalde tartışmayı seven biriyim ama böyle konularda fazla sakin kalamıyorum. Bu seferki adanam da fazla acı oldu :) Teşekkürler, teşekkürler...
Çaktırmadan-çok ayıp!- dinliyordum tabi. Bir ara muhabbet kadının evliliğine gelmişti
"Muhammedimi" diyordu "hiç sevemedim." "Kocam bile diyemediğim kişiden tecavüzle çıktı o."
Başta yanlış duydum sandım, bi insanın kocası nasıl karısına tecavüz edebilir ki yani kocan yani hayret bişi tecavüz sayılmaz ki bi kere oo...
"Ama" diye devam etti, "Emirimi gerçekten istedim, evliliğimi kurtarmak için ona ihtiyacım vardı ve çok şükür Allahım onu bana nasib etti." Sonra yine bir "Ama"
"Ama bunun böyle devam etmesini istemiyorum. Bu hamileliği önleyici şeylerden taktırsam anlaşılmaz değil mi?"
O gün olayı tam kavrayamamıştım ama kadının her "Ama"sıda nasıl irkildiğimi hatırlıyorum.
Sonra muhabbet kaynanaya, zorla kapanmasına kadar uzamıştı işte.
Aslında bu konuda bir şey yazmak istemiyordum ama nedense bu olay aklıma geldi birden, yazmak istedim.
Kimse demiyor ki herkes işini görsün kadın hamile kalsın ve paşa gönlü istemediği için karnındaki hücreyığınının geleceğini söküp atsın. Siz yapın yapın olan çocuğa olsun zihniyetine en içten küfürlerimi yolluyorum buradan.
Bazı şeylerin farkına varmak lazım, bilinçlenmek gibi, birilerine söz hakkı tanımak gibi. Burada anlatılanla benim bahsettiğim olayın kesiştiği yerlerin farkına varmak lazım.
Hiçkimse kürtaj kararını kolay bir şekilde vermez. Eroinle Dans diye bi kitap var bilen vardır belki. Kitabı pek sevmemiştim ama beni etkileyen tek bir yer vardı, oradaki bağımlı kızın karnındaki bebeği aldırdıktan sonraki durumu. O yüzden beleşe konuşmak kolay da bir de bunları da görmek lazım.
Daha çok şey yazmak istiyorum aslında da herkes bloglarda aynı konuyu görmekten yeterince sıkıldı zaten. Ki bizi dinleyen de olmadığı için çok da uğraşmaya gerek yok.
Bu konuda karşıt görüşte olan varsa lütfen yazmasın, normalde tartışmayı seven biriyim ama böyle konularda fazla sakin kalamıyorum. Bu seferki adanam da fazla acı oldu :) Teşekkürler, teşekkürler...
28 Mayıs 2012 Pazartesi
Her telden..
*Hani filmlerde olur ya adamı örümcek ısırır yılan sokar cin kaçar bir şey olur da kurban süpersonik güçlere sahip olur. Hah işte benim de başparmağıma ısırgan dikeni girdi. Bildiğin kıymık gibi girdi parmağma küçük kırmızı bi nokta var şimdi acaba ısırganmadam olur muyum? Parmak uçlarımdan ısırık dikenlerinin çıkmasını heyecanla bekliyorum.
Bu arada Sanctum izledik okulda çok değişik bi filmdi izleyin e mi.
*Sayısal derslerden yine cortlamış biri olaraktan üstüne bi de beden dersinde istemdışı olarak gördüğüm o intihar sebebi "götçatalı"ndan sonra beni yemekler tanrıçası 2 porsiyon iskender ve yerfıstıklı mikemmel çoko metro kendime zor getirdi.
Tanrıça diyince aklıma şey geldi bu ülkelerin de cinsiyeti varmış ehe. Bi kitapta japonya için she diyodu çokacayip.
*Bir de bu kürtaj meselesi için bi yazı mı yazsam diyeceğidim ama bu blog ciddi bi yazıyı kaldıramaz sanırım. Çünkü ciddi oldum mu bir adana kebap gibi ciddi olurum. Aşırı yüksek 'eq'umdan(yersen) mıdır nedir kesin birileriyle feci fikir ayrılığı yaşarım. Farklı fikirlere kapalı olduğumdan değil sadece çok hassas bi konu.
*Emeen neyse okul bitiyo laan! Daha şimdiden 20li yaşlar cilt bakımları, yok efenim günlük basit makyaj sırları, rahat spor topuklar kuul saç modelleri filan fıstık derin araştırmalar içerisindeyim. Tabi nolacağım belli yine dandik bi göz kalemi niveanın anında eriyen vişneli parlatıcısı ve hassas ayacıklarım nedeniyle klasik sporlar ve alakasız saçlarım ile şıklığa teğet geçip koşarak uzaklaşacağım. Ama belli de olmaz tabi bu işler yılmak yok! Yeey..
*Bi de söylemesem çatlarım sonunda kendime benzetebildiğim içime sinen bir holivud yıldızı buldum! Diane Kruger! Benziyo dediysem andırıyo tabi yüz tipi falan özellikle kaşları göz şekli(malesef rengi değil) hık demiş benden pıklamış. Ben o hatun kadar güzellik konusunda şanslı değilim tabi. Kami-sama ikimizi yaratırken bende eli kaymış malesef.
*Bi de evde yapabileceğim para getiren meslekler araştırıyorum. Zaten önüme çok istekli olduğum bi hedef de koymadığım için böyle olacağı belliydi. Bu gidişle sonsuza dek evde oturup nikah şekeri hazırlamak zorunda kalacağım >__< (Kötü düşün iyi olsun(benim şansım da böyle işliyor nabalım))
*Rüyalarımda büyük gelişmeler var artık darbeler falan olmaya başladı. Padişah mı ne geliyodu bizim eve adam saf bir şey dünyadan haberi yok. Bunu öldürmeye çalışıyolar ve tabi ki ultrauyanıkartıçakal ve süper yetenekli ben devreye girip bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama yapabildim kurtardım mı adamı hatırlamıyorum. Bir ara annemin kılığına girmiş biriyle dövüşüyordum o çok acayipti be.
Şimdilik bu kadar saçmalık yeter. Saçmaladığımın farkında olduğum halde gecenin bu vakti hala niye yazıyorum bilmiyorum sanırım kafa dağıtıyorum.
Sonuna kadar okuyan varsa benden gazoz kapağı hediye. Ayrıcana Almeda da gitti oh canıma değsin
Bu arada Sanctum izledik okulda çok değişik bi filmdi izleyin e mi.
*Sayısal derslerden yine cortlamış biri olaraktan üstüne bi de beden dersinde istemdışı olarak gördüğüm o intihar sebebi "götçatalı"ndan sonra beni yemekler tanrıçası 2 porsiyon iskender ve yerfıstıklı mikemmel çoko metro kendime zor getirdi.
Tanrıça diyince aklıma şey geldi bu ülkelerin de cinsiyeti varmış ehe. Bi kitapta japonya için she diyodu çokacayip.
*Bir de bu kürtaj meselesi için bi yazı mı yazsam diyeceğidim ama bu blog ciddi bi yazıyı kaldıramaz sanırım. Çünkü ciddi oldum mu bir adana kebap gibi ciddi olurum. Aşırı yüksek 'eq'umdan(yersen) mıdır nedir kesin birileriyle feci fikir ayrılığı yaşarım. Farklı fikirlere kapalı olduğumdan değil sadece çok hassas bi konu.
*Emeen neyse okul bitiyo laan! Daha şimdiden 20li yaşlar cilt bakımları, yok efenim günlük basit makyaj sırları, rahat spor topuklar kuul saç modelleri filan fıstık derin araştırmalar içerisindeyim. Tabi nolacağım belli yine dandik bi göz kalemi niveanın anında eriyen vişneli parlatıcısı ve hassas ayacıklarım nedeniyle klasik sporlar ve alakasız saçlarım ile şıklığa teğet geçip koşarak uzaklaşacağım. Ama belli de olmaz tabi bu işler yılmak yok! Yeey..
*Bi de söylemesem çatlarım sonunda kendime benzetebildiğim içime sinen bir holivud yıldızı buldum! Diane Kruger! Benziyo dediysem andırıyo tabi yüz tipi falan özellikle kaşları göz şekli(malesef rengi değil) hık demiş benden pıklamış. Ben o hatun kadar güzellik konusunda şanslı değilim tabi. Kami-sama ikimizi yaratırken bende eli kaymış malesef.
*Bi de evde yapabileceğim para getiren meslekler araştırıyorum. Zaten önüme çok istekli olduğum bi hedef de koymadığım için böyle olacağı belliydi. Bu gidişle sonsuza dek evde oturup nikah şekeri hazırlamak zorunda kalacağım >__< (Kötü düşün iyi olsun(benim şansım da böyle işliyor nabalım))
*Rüyalarımda büyük gelişmeler var artık darbeler falan olmaya başladı. Padişah mı ne geliyodu bizim eve adam saf bir şey dünyadan haberi yok. Bunu öldürmeye çalışıyolar ve tabi ki ultrauyanıkartıçakal ve süper yetenekli ben devreye girip bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama yapabildim kurtardım mı adamı hatırlamıyorum. Bir ara annemin kılığına girmiş biriyle dövüşüyordum o çok acayipti be.
Şimdilik bu kadar saçmalık yeter. Saçmaladığımın farkında olduğum halde gecenin bu vakti hala niye yazıyorum bilmiyorum sanırım kafa dağıtıyorum.
Sonuna kadar okuyan varsa benden gazoz kapağı hediye. Ayrıcana Almeda da gitti oh canıma değsin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)