Sayfalar

4 Haziran 2012 Pazartesi




*Şu dünyada asla aramın düzelmeyeceği ve varlığının gereksiz olduğunu daima savuacağımdan emin olduğum tek hayvan sineklerdir. En en nefret ettiğim şeylerdir kendileri.
Hazır havalar da ısınmışken bu yokolasıca mendeburlar vız bız dolanmaya başlamadan ben şu böcükyiyen bitkilerden almayı planlıyorum. Türkiye'de nerede bulabilirim ki hmm..
*Yalnızca yeryatağı, laptop, minik bir buzdolabı+mini ocağı bi de masası olan bir öğrenci evi  istiyorum. Ev arkadaşı için mini ayrı odası olabilir olmadı perde çekeriz araya. Çok mu şey istiyorum?(Sen hele bi üni kazan da..)
Ha bi de tuvaleti unuttuk yahu..
*Hazır üni demişken derslerden sorumlu kalmadan geçmek için ortalamanın kaç olması lazım? Analtik 23ten 0 geliyor da :')))) Millet 44ü 45 yapmaya uğraşır benim uğraştığım işlere bak..
*Bir de ben öyle bir sakarım ki ayağımın kaymasıyla o ayağı alır mermerin en sivri yerine geçirir ve başparmağımın ayağımla buluştuğu yeri yararım çok pis. Hala kanıyo biç nasıl vurduysam.








Birkaç sene önce teyzemin işyerindeyken yan odada kitaplarını filan kurcalıyordum. Diğer odada ise bir kadın derdini anlatıyordu teyzeme.
Çaktırmadan-çok ayıp!- dinliyordum tabi. Bir ara muhabbet kadının evliliğine gelmişti
"Muhammedimi" diyordu "hiç sevemedim." "Kocam bile diyemediğim kişiden tecavüzle çıktı o."
Başta yanlış duydum sandım, bi insanın kocası nasıl karısına tecavüz edebilir ki yani kocan yani hayret bişi tecavüz sayılmaz ki bi kere oo...
"Ama" diye devam etti, "Emirimi gerçekten istedim, evliliğimi kurtarmak için ona ihtiyacım vardı ve çok şükür Allahım onu bana nasib etti."  Sonra yine bir "Ama"
"Ama bunun böyle devam etmesini istemiyorum. Bu hamileliği önleyici şeylerden taktırsam anlaşılmaz değil mi?"
O gün olayı tam kavrayamamıştım ama kadının her "Ama"sıda nasıl irkildiğimi hatırlıyorum.
Sonra muhabbet kaynanaya, zorla kapanmasına kadar uzamıştı işte.

Aslında bu konuda bir şey yazmak istemiyordum ama nedense bu olay aklıma geldi birden, yazmak istedim.

Kimse demiyor ki herkes işini görsün kadın hamile kalsın ve paşa gönlü istemediği için karnındaki hücreyığınının geleceğini söküp atsın. Siz yapın yapın olan çocuğa olsun zihniyetine en içten küfürlerimi yolluyorum buradan.
Bazı şeylerin farkına varmak lazım, bilinçlenmek gibi, birilerine söz hakkı tanımak gibi. Burada anlatılanla benim bahsettiğim olayın kesiştiği yerlerin farkına varmak lazım.
Hiçkimse kürtaj kararını kolay bir şekilde vermez. Eroinle Dans diye bi kitap var bilen vardır belki. Kitabı pek sevmemiştim ama beni etkileyen tek bir yer vardı, oradaki bağımlı kızın karnındaki bebeği aldırdıktan sonraki durumu. O yüzden beleşe konuşmak kolay da bir de bunları da görmek lazım.

Daha çok şey yazmak istiyorum aslında da herkes bloglarda aynı konuyu görmekten yeterince sıkıldı zaten. Ki bizi dinleyen de olmadığı için çok da uğraşmaya gerek yok.
Bu konuda karşıt görüşte olan varsa lütfen yazmasın, normalde tartışmayı seven biriyim ama böyle konularda fazla sakin kalamıyorum. Bu seferki adanam da fazla acı oldu :) Teşekkürler, teşekkürler...