O şampuanları saç kremlerini almasaydım
Kuaföre onca parayı bayılmak yerine işimi evimde halletseydim(kesim-fön-makyajdan bahsediyorum tabi öhöm)
Ve tabi makyaj temizleme mendilini de almam gerekmeyecekti öyle yapsaydım~
Kardeşimin mp4 ünün kablolarını daha nazik çekseydim(valla hayırlı bi iş için)
O dandik telefonu almak için acele etmeseydim
Ve şuan aklıma gelmeyen diğer nedenleri de katarsaaaaak...
Nerdeyse 200 küsür param olacaktı. Çok zengin olacaktım laaan! Çoook pişmanım!
Nöt:Mp4 için hala umut var <3
20 Kasım 2011 Pazar
19 Kasım 2011 Cumartesi
Çok ergenik hareketler bunlar.
Canım sıkılıyoaoaoao... Şeklinde Fıratvari bi girişten sonra.. Diyecek hiç bir şey yok aslında.
Canım sıkılıyo.
Durduk yere bunalımlara giriyorum etrafımdakilere çatıyorum.
Sonra onlar bana çatıyo.
Sonra elele verip dünyayı kurtarıyöz. Şaka şaka ele geçiriyoruz.
Yegeseye giricez adam gibi ders çalışamıyorum.
Hocalarım benden şikayetçi. Cam falan kırmadım ama litfen.
Sınavlarım kötümsü geçiyo.... -Okul ortalaması önemli napalım.-
Sonracıma internetim yok haftasonu ödev yapıcam diye açtırdım. -Harbici yapıyorum ama-
Bi de günlük tutmaya başladım. 2 sayfadan fazla yazamadım onu bile yapamıyorum adam gibi. Peeh..
Deprem haberleri canımızı yeterince sıkıyor iken Japon doktorun ölüm haberini okuyunca oturdum ağladım böyle hüngür hüngür. O kadar üzüldüm, o kadar utandım.. Neyse ondan bahsedip yazının can sıkıcılığını artırmayayım.
İyi haber de var tabi ki Tolstoy'un Diriliş kitabını 5 kağıda aldım resmen çok mutluyum lan. -500 küsür sayfa, boru değil gülüm-
Nodame Cantabile izledim ve size kocaman ~mukyaaa~ diyorum. En kısa zamanda keman ve piano dersleri almayı planlıyorum. Uzunca bi süre de planlama aşamasında kalabilir de tabi.
Bi de ben bi olayı yazacaktım ama çok da önemli değil gerçi. Zaten kayda değer şeyler kaydetmiyorum ki bloga. Atıştırmalık yazıcıklar.
Thrown to the Sun dinleyin, dinlettirin. kalp.
Hıı bi de "Ölmeden önce yapacaklarım" listesi yapma akımına ben de katıldım azıcık geç de olsa. 20. maddede tıkandım ama fikir istiyorum *-*
Şimdilik bu kadar.
Canım sıkılıyo.
Durduk yere bunalımlara giriyorum etrafımdakilere çatıyorum.
Sonra onlar bana çatıyo.
Sonra elele verip dünyayı kurtarıyöz. Şaka şaka ele geçiriyoruz.
Yegeseye giricez adam gibi ders çalışamıyorum.
Hocalarım benden şikayetçi. Cam falan kırmadım ama litfen.
Sınavlarım kötümsü geçiyo.... -Okul ortalaması önemli napalım.-
Sonracıma internetim yok haftasonu ödev yapıcam diye açtırdım. -Harbici yapıyorum ama-
Bi de günlük tutmaya başladım. 2 sayfadan fazla yazamadım onu bile yapamıyorum adam gibi. Peeh..
Deprem haberleri canımızı yeterince sıkıyor iken Japon doktorun ölüm haberini okuyunca oturdum ağladım böyle hüngür hüngür. O kadar üzüldüm, o kadar utandım.. Neyse ondan bahsedip yazının can sıkıcılığını artırmayayım.
İyi haber de var tabi ki Tolstoy'un Diriliş kitabını 5 kağıda aldım resmen çok mutluyum lan. -500 küsür sayfa, boru değil gülüm-
Nodame Cantabile izledim ve size kocaman ~mukyaaa~ diyorum. En kısa zamanda keman ve piano dersleri almayı planlıyorum. Uzunca bi süre de planlama aşamasında kalabilir de tabi.
Bi de ben bi olayı yazacaktım ama çok da önemli değil gerçi. Zaten kayda değer şeyler kaydetmiyorum ki bloga. Atıştırmalık yazıcıklar.
Thrown to the Sun dinleyin, dinlettirin. kalp.
Hıı bi de "Ölmeden önce yapacaklarım" listesi yapma akımına ben de katıldım azıcık geç de olsa. 20. maddede tıkandım ama fikir istiyorum *-*
Şimdilik bu kadar.
8 Kasım 2011 Salı
Yıllık telaşlıkları işte.
İddaa ediyorum dünyanın en mal idarecilerine sahibiz. Gerçekten bak.
Bi kere 3 sene boyunca yüzümüze baktıkları yoktu resmen, hatta canları sıkıldıkça sinirlerini bizden çıkardılar, kafalarına göre kural lar uyduruklatıp koydular bilmem ne.. Son sınıf olunca gözlerine sermaye gibi gözüktük sanırım. Bi iyi davranmalar bi cicişler falan.
Yıllık için toplu resim gerek: hop deniz kenarına! Kendi arkadaşlarınla gezince iyi güzel hoş da ben sıkıntıdan patladım. Tek iyi yanı balık falan yedik deniz gördük güzeldi işte. Ha toplu resim çekimini kaçırdık o da ayrı mesele...... (birlikte takılacağın tayfayı iyi seçmek gerek...)
Dün de kişiye özel çekimler yapıldı. Randevu olarak ayarlamışlar ve sivri zekalar bayram gününe koydular beni. Bana kalırsa yine onca süse püse gerek yok fotoşokla hallederdik ama çevrendeki o telaşı görüp sakin kalmak elde değil kii!! Koştur kuaföre son anda kapatılmadan yetiş saçı kestir fön çek makyajdı bilmem neydi paraları bayıl. Oysa ben saçımı teyzeme kestirir, evde düzleştirir, bi kalem bi rujlada makyajımsı şeyimi hallederdim. Yılbaşı ağacına da dönmezdim. Çok pişmanım lan.
Stüdyoya da koştur koştur gittik çekildik falan o da bok gibiydi. Direk falan tutturup çekmeler.. Hop noluyoz da diyemiyosun. ağzını kapatıyosun adam güldürmeye çalışıyo falan, eliyle 5 yapıp bu kaç diyo beş diyosun çekiyo filan..
Eve gelirken de makyaj temizleme mendillerine para bayılmak zorunda kaldım beni o halde görüp korkmasınlar diye...
Bayram harçlıklarımın yarısından fazlası gitti resmen..
Çok pişmanım çoook...
Ha bi de bayram hediyem internet. ehe ehe.
Bi kere 3 sene boyunca yüzümüze baktıkları yoktu resmen, hatta canları sıkıldıkça sinirlerini bizden çıkardılar, kafalarına göre kural lar uyduruklatıp koydular bilmem ne.. Son sınıf olunca gözlerine sermaye gibi gözüktük sanırım. Bi iyi davranmalar bi cicişler falan.
Yıllık için toplu resim gerek: hop deniz kenarına! Kendi arkadaşlarınla gezince iyi güzel hoş da ben sıkıntıdan patladım. Tek iyi yanı balık falan yedik deniz gördük güzeldi işte. Ha toplu resim çekimini kaçırdık o da ayrı mesele...... (birlikte takılacağın tayfayı iyi seçmek gerek...)
Dün de kişiye özel çekimler yapıldı. Randevu olarak ayarlamışlar ve sivri zekalar bayram gününe koydular beni. Bana kalırsa yine onca süse püse gerek yok fotoşokla hallederdik ama çevrendeki o telaşı görüp sakin kalmak elde değil kii!! Koştur kuaföre son anda kapatılmadan yetiş saçı kestir fön çek makyajdı bilmem neydi paraları bayıl. Oysa ben saçımı teyzeme kestirir, evde düzleştirir, bi kalem bi rujlada makyajımsı şeyimi hallederdim. Yılbaşı ağacına da dönmezdim. Çok pişmanım lan.
Stüdyoya da koştur koştur gittik çekildik falan o da bok gibiydi. Direk falan tutturup çekmeler.. Hop noluyoz da diyemiyosun. ağzını kapatıyosun adam güldürmeye çalışıyo falan, eliyle 5 yapıp bu kaç diyo beş diyosun çekiyo filan..
Eve gelirken de makyaj temizleme mendillerine para bayılmak zorunda kaldım beni o halde görüp korkmasınlar diye...
Bayram harçlıklarımın yarısından fazlası gitti resmen..
Çok pişmanım çoook...
Ha bi de bayram hediyem internet. ehe ehe.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)