Sayfalar

25 Ocak 2012 Çarşamba

Sıradan tatil gününe renklendirici katan öğeler

Mesela erken kalkmak. Erken dediysek 7de kalkın demedik tabi mesela 12-1 gibi uyanmak yerine 9.30 gibi kalkmak bence büyük aksiyon. Kalan zamanınızda da meditasyon falan yapın kendinizce, gerinin falan. Bütün gün lokum gibi oluyosunuz, tansiyon arttırıcı bi olay olmadıkça tabi.
Gece yatmadan önce düşüncelere dalmak da renk katıyo bence. İnsanın aklına neler geliyo. Mesela bi anda aklıma ne kadar alakasız gen varsa beni bulmuş olduğu gelmişti.(Mantıklı şeyler düşüneceğinizi garanti etmiyorum tabi ki) Kardeşime bakıyorum ne kadar farklıyız o ne kadar sevimliyse ben o kadar kartım. Bu mudur yani adalet ühü ühü.. Olumsuzlukların doluşmasına meyilli bi düşünce sisteminiz varsa ve olumsuz bi konuyu düşünmeye başladıysanız derhal çiçek böcek düşünün yoksa çok geç olabilir.
Bir diğer konu da yemek yapmak. Bugün yemek yapmaya çalıştım dinamiti buldum mesela. Yakında atom bombası bile yapabilirim inanırsam olur bence.
Sonra artık hobilerinizden birini yapmak veya yeni bir şey öğrenmek veya ip atlamak..
Hıı bi de yeni eğlence çıkardım kendi kendime:Zen Deneyler

Bu arada sevgili lahanacini yorum atmışsın ama gözükmüyo blogda >__< Hesabını mı ne aktive etmek gerekiyormuş sanırım bi sürü zart zurt bilgin olsun diye şeettim ve teşekkür ettim :3

21 Ocak 2012 Cumartesi

-Heey Big bugün çıkıyo muyuz?

-Gelemem çok işim var.
-Ne işi?
-Hayal kurmam lazım.

20 Ocak 2012 Cuma

Yanlış anlaşılmalar üzerine..

Hani olur ya birini eleştirirsin böyle, sonra söylediklerine bakarsın ki neredeyse kendini anlatmışsın, şeklindeki bi girişten sonra izninizle sucuklu tostuma yumulayım biraz.
Ne diyorduk? Hah şimdi şöyle bir şey var; mesela ben bi bok bilmediği halde her şeyi biliyormuş havasındaki tatlı su monşerlerine kılımdır. Bi yandan da ben de öyleyim, doğruluğundan kesin emin olduğum konularda diyeyim, mesela işte "Şangay'ın nüfusu Tokyo'dan daha fazla" derim biri çıkıp der ki "olur mu öyle şey hıyar tabi ki Tokyo daha fazla" bi anda inat damarım kabarır "Görürsün bak benimki doğru çıkacak" derim ve doğrusunu öğrenmeden uyuyamam mutlaka araştırırım. Tokyo'nun Şangay'a açık ara fark attığını görünce de göt olur otururum, kapıştığım kişiye de durumu bildiririm. Ha ben haklıysam da gider "nooldu morruk" şeklinde selam veririm, şaka tabi ki kibar biriyim ben ehu ehu.
Geçen sosyoloji sınavında hoca kopya çektiğimizi ispatlamak için öbür sıraların fotoğraflarını çekerken arkamı dönüp ve arkadaşın kağıdına saliselik bi göz gezdirdikten sonra aramızda şöyle bi dialog oluşuverdi:
-Şu sorunun cevabı genel müdür olacak!
-Ama Şeyda da böyle yapmıış...
-Ona da söyle kızım olur mu hiç öyle.
-Ya ama bak burda sporcu diyo başkan diyoo..(nedir bu kabullenememe durumu hayret bişi)
-Ya kızım insanlar seni öğrenci olarak biliyo abla olarak değil bu da öyle işte genel müdür olarak biliniyo ayhh!
-E tamam işte o da anne olarak biliniyo belkiii..
-Ya soruyu doğru düzgün okusana senden tam olarak ne istiyo acaba!?(karakterimizin sesi burada oldukça yükselmekte)
-Aman dön önüne bee 2 şey biliyon diye hava atma!
Buradaki bahsi geçen soru anahtar statü müydü anahtar rol müydü tam hatırlamıyorum da anahtarlı bir şeyi istiyordu bizden. Neyse bilgimi başkasına aktarmak isterken yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Çünkü ordaki amacım kesinlikle ezmek değildi. Ezemem de zaten diğer soruların çoğunu kitaptan bakmıştım çünkünüm. Siz de çevrenizdekilere bi şans verin bence eleştirmeden önce(kafiyeye gel), diyorum ben. Ayrıcana sınavdan da 100 aldım nabeer?

17 Ocak 2012 Salı

Şimdi kar falan yağsa hani ama soğuk olmasa böyle. Dışarı çıktığım anda montun dışında kalan bölgeler botoksa uğramasa. Negzel olurdu dimi?
Adam gibi yağdığın da yok sevgili kar. Vejeteryan yemeğin üzerine serpilen alakasız tuz gibisin, serpilsen bile alakasızsın. Yükseklere yağıyosun soğuğun bize geliyo. Çok pis bozuşuruz olom! Kabız gibi ne o öyle!
Gergin adamlıktan kurtulmak için intergalactic'in sakurasını deneyeyim dedim onu bile beceremedim! Turna kuşunu bile doğru düzgün yapamazken; hatta kağıdı düzgün kesmeyi bile beceremezken böyle bi işe girişmemeliydim. Kağıttan halı duvar falan yapmayı başarınca çabuk gaza geldim sanırım. Böyle değildim lan ben.. ühühü...
Gidip çay koyayım bari.

Ha bi de şeyi denediydim geçen gün, tuttuğum bakkal defteri çakması günlüğüme beni mutlu eden şeylerin ufak bi listesini yaptım, bi de daha gerçekçi bi yeni yıl planı. İnsan rahatlıyo cidden lan deneyin bence. Birazdan söylemek isteyip içimde kalan şeyleri yazıcam sonra yok edicem, bakalım rahatlatacak mı?

14 Ocak 2012 Cumartesi

Sıkıntı üzerine bir deneme

Sınavlar var, internet yok, telefon yok o yok bu yok derken net bulunca aldım sazı elime ve başlıyorum:

Şimdi yeni yıla girdik falan, çok da coşkulu geçmedi yine ailemle bizbize kutladık. Baktım millet şunu yapıcam bunu yapıcam yazmış; ben de benim neyim eksik diyerek yaklaşık 50 maddelik bi liste yaptım kendimce, sonra durdum bi düşündüm napıyorum ben allaaşkına yea diyerek yırtıp attım. Hangi listeyi tamamladım hangi hesabım birebir oldu ki sanki? Kabullendim artık listelere alerjim olduğu gerçeğini.
Geçen odamı toplarken farkettim ki odanın içi antikalarla dolu. Eski bi fotoğraf makinası, abaküs, kaset falan var hala evde. Bi antikacıya satsam mı acabağ?
Sınavlara açlışmak yerine anime izlemeye monkey island oynamaya başladım. 5 anime bitti oyun da bitmek üzere bakalım nolacak
Başladğım bütün romanları yarım bıraktım yazın okiicam yeaa diyorum ama pek sanmyorum.
Seneye üniye gittiğimde keman kursuna yazılmak istiyorum fiyatları uygun bi yer bilen varsa söylesin İstanbul'da tabii kiii~
Şimdilik bu kadar.